Kayseri Erciyes Üniversitesi Edebiyat Fakültesi önünde eğitim gören bir kadın öğrenci, eski eşi tarafından pompalı tüfekle öldürüldü. Olay, kampüs içinde büyük şok ve tepki yaratırken, öğrenciler sabah saatlerinde Edebiyat Fakültesi önünde bir araya geldi. Cinayetin işlendiği noktaya karanfil bırakan öğrenciler, hayatını kaybeden arkadaşları için saygı duruşunda bulundu.
ÖĞRENCİLERDEN REKTÖRLÜK BİNASI ÖNÜNDE YÜRÜYÜŞ
Saygı duruşunun ardından öğrenciler, ‘‘Susma, sustukça sıra sana gelecek’’ sloganlarıyla Rektörlük binasına doğru yürüyüşe geçti. Ellerinde pankartlarla kadına yönelik şiddeti protesto eden öğrenciler, kampüs güvenliği ve üniversite yönetimi üzerinde tepki gösterdi. Yürüyüş sırasında sık sık ‘‘Rektör istifa’’ sesleri kampüste yankılandı.
REKTÖR ALTUN ÖĞRENCİLERİN KARŞISINDA
Rektör Prof. Dr. Fatih Altun ve bazı akademisyenler protesto alanına gelerek kalabalıkla yüzleşti. Rektör Altun, öğrencilerin karşısında açıklama yapmaya çalıştı, ancak kalabalığın sloganları nedeniyle konuşması sık sık kesildi. Altun, yaşanan olayın üniversite yönetimini de derinden etkilediğini belirterek, ‘‘Bu acı olay hepimizi derinden etkiledi. Kadına yönelik şiddete kesinlikle karşıyız. Öğrencilerimizin güvenliği konusunda gerekli adımları atıyoruz’’ ifadelerini kullandı.
KAMPÜS GÜVENLİĞİNE YÖNELİK ÖNLEMLER
Rektör Altun, kampüs düzenine ilişkin çalışmaların devam ettiğini, hastane kampüsü geçişlerinin ayrılması ve giriş kontrollerinin artırılması için süreçlerin başlatıldığını açıkladı. Güvenlik önlemlerinin zaten uygulandığını belirten Altun, olayın ardından daha sıkı tedbirlerin devreye alınacağını vurguladı.
REKTÖRÜN KONUŞMASINA ÖĞRENCİLER İZİN VERMEDİ
Rektör Altun’un açıklama yapmaya çalıştığı sırada protesto daha yüksek sesle sürerken, bazı provokatif kişilerin de bulunduğu görüldü. Kalabalık, Rektör’ün konuşmasına izin vermedi ve tepkilerini kampüs içinde yoğun biçimde sürdürdü. Kayseri Erciyes Üniversitesi’nde yaşanan bu acı olay, hem kampüs güvenliği hem de kadına yönelik şiddet konularında yeni tartışmaları başlattı. Öğrencilerin tepkisi ve yürüyüşü, üniversite yönetimini harekete geçiren bir gündem oluşturdu.
